Bugün size çok keyifli birini tanıtmak istiyorum. Sevgili Aylin Anne…

Bunda 8 yıl önce açmıştım. Çiçeği burnunda bir anneydim. Doğum sonrası oldukça zorlanmıştım. Sosyal medya ve bloglar sayesinde yalnız olmadığımı, pek çok anne arkadaşımın ve kadın dostumun benzer sorunlarla boğuştuğunu gördüm.
Oğlum 3 yaşındayken zor bir karar aldım ve çocuğumu tek başıma büyütmekteyim. Kararın zor olması benim öykümden kaynaklanıyor belki de… Gerçeği, kime sorarsanız sorun, boşanma için hiç kolay değil diyecektir. Boşanma herkesin kendine göre zorluklar yaşadığı ağır bir ders. Hatta bütünleme sınavını vermek gibi bir şey.
Tek ebeveynlik, uzun süren hukuki süreç nedeniyle blogumu kapatmıştım. Yazdığım samimi yazıların yara almamasını istedim. Ayrıca o sırada Hürriyet’ te köşe yazıyordum. Mahkemeye yayın yoluyla kamu oyu baskısı yaratabileceğim ihtimali akıllara gelmesin diye yazı yazmaya ara vermiştim.
E başta yazı yazmak çok keyifli bir iş demiştim ya hani, tatsız süreçlerin içinde yazı yazmaktan dahi keyif alamaz olmuştum. Bıraktım gitti. Sonra birgün çok sevdiğim psikolog arkadaşım “Aylin sen niye yazmıyorsun? ” dedi. Bir an düşündüm. Aman, ne yazacağım diyecektim. Sonra klavyenin başına oturup, bir konuyu herkes için faydalı yazılara dökmenin manevi hazzını hatırladım. Tamam, dedim. Birden dönüp blogun tasarımını şöyle bir yenileyip 2-3 yaz ıhazırlayıp yayın hayatına merhaba dedim.
İçinde eski yazılarım yok. Gazete ve diğer portal yazılarım var. Fakat aylık ziyaretçi sayısı beklediğimin çok üstünde olduğu için çok mutluyum.

Yazı yazarken fark ettiğim bir başka şey var; 40 yaş bana çok yaramış. Öyle güzel bir denge yakalamışım ki… Kimseye mesaj kaygım yok, kendimi ispat çabam yok, aman sansasyon yaratayım, ünlü olayım kaygım yok. Yok yok yok. Bu yokluk şahane bir şey dostum. Ne yaptığımdan, ne yazdığımdan çok eminim. Okurlarımın çay kahve içerken beni okuması ve sonunda oh be demesi, hatta güzel bir ışık yakalaması müthiş bir haz.
Diyeceksn ki, marka işbirliklerine açık değil misin? Para kazanmayı hiç düşünmüyor musun? Vallahi ben, tek başıma dişimden tırnağımdan arttırarak bir erkek çocuk yetiştiriyorum. Yediği, içtiği, giydiği, okulu vb dört dörtlük değil belki ama helal. Alın terimle kazanıyor, alın terimle kazandığım helal parayı çocuğuma yediriyorum. Ak sütüm gibi helal olsun. Yine emek vererek, helal olsun dedirtecek güzel işler yaparak yeni işbirliklerine tabi ki açığım. Sonuçta kazandığım evladımındır.
Bu blog ise anneler için, çocuk yetiştiren herkes için bir açık kaynak olmalı. Hayalım bir akademi oluşturmak ama önce bunun için kendi akademik yolumu ilerletmem gerekiyor. Fakat yürüyen bir açık kaynağa dönüşmek çok keyifli. İnsanların herzaman ulaştığı, çözüm bulduğu, yol aldığı bir kaynak olduğunu hissetmek çok keyifli. Okunmak çok keyifli… Hayatın manevi hazlarını derinleştirmek bize çok şey katıyor. Bu anlamda bana destek verdiğin için sana çok teşekkür ediyorum.
Sevgilerimle
Eğitim Uzmanı / Psikolojik Danışman / Yazar