Annelerin kulağına ilk başta ne kadar kötü geliyor dimi “Kirlenmek”…
Ebeveynler olarak çocuklarımız hep temiz kalsın, üstüne dökmesin, sokakta üstünü kirletmesin diye çabalarız. Tabi bunun yanında çocuk düzgün yemek yemeli, otur dediğinde oturmalı, odasını toplamalı, vb. Eminim buna ekleyeceğiniz daha birçok şey vardır.
Neyi unutuyoruz? Onların sadece “Çocuk” olduğunu…
Dokunarak, yanlış yaparak, dökerek, koşarak, hissederek öğrenecekler yaşamayı. Böyle gelişecek ince ve kaba motor fonksiyonları, insanlarla diyalogları, kendine olan özgüvenleri, empati kurma, problem çözme yetenekleri…
Peki kaçımız çocuklarımızın çocukluğunu yaşamayı izin veriyoruz?
Kaçımız onların özgürce oynaması için sokağa çıkarıyoruz?
Omo “Kirenlenmek Güzeldir” diyor Neden’mi?
“Biliyoruz ki çamaşır yıkamak, çocuk büyütmenin en zevkli bölümü değil. Bazen öyle kıyafetlerle eve dönerler ’ki, siz de çamaşır sepetlerinin sonu hiç gelmeyecekmiş gibi hissedersiniz. Ancak sokağa tertemiz gönderdiğiniz çocuklarımız, kirli kıyafetlerle eve döndüklerinde bilirsiniz ki sokaktan yalnızca kir değil, tecrübe ve yeni bilgiler de getirmişlerdir. İşte bu bilgi, çamaşır yıkamanın tüm zorluğunu annelere unutturacak güçtedir.”
Omo’nun yaptığı Global Çocuk ve Oyun Araştırmasına göre;
Ebeveynlerin açık alanda oyun oynamanın öneminin fazlasıyla farkında.
Ebeveylerden %76’sı açık alanda oyun ile “Ekip Çalışmasını Öğrendiklerini”
Ebeveylerden %74’ü açık alanda oyun ile “ Sosyal Becerilerini Öğrendikleri”
Ebeveylerden %63’ü açık alanda oyun ile “ Problem Çözme Becerilerinin Geliştiğini” söylüyor.
Bu kadar bilinçli ebeveynler olmamıza rağmen “Açık Alanda Oyun Oynamanın Dünya Genelinde Düşüşte Olduğunu Bildiriyor ve Günümüzde Çocukların Çoğunluğu Dışarıda BİR MAHKUM KADAR AZ ZAMAN GEÇİRİYOR”
Bir MAHKUM KADAR!
Bu tablonun daha’da acısı Ülkemiz ’de Çocuklarımızın %61 dışarıda 1 saatten yani mahkûmdan bile daha az zaman geçiriyor olması… Bu süre mahkûmlara verilen sürenin bile altında…
- Her dört çocuktan biri (%24) ortalama bir günde 30 dakika ya da daha az süre dışarıda oyun oynamaktadır.
- Yaklaşık her yedi çocuktan biri (%14) ortalama bir günde hiç dışarıda oyun oynamamaktadır.
Peki, biz bilinçli ebeveyneler olarak ne yapıyoruz, çocuklarımızın evde daha fazla zaman geçirmesi için tabletler, sanal ortamda oynayabileceği oyunlar ile çocuklarımızı geçiştiriyoruz. (Yani evde kontrol altında olabilecek çocuklar yetiştiriyoruz) Farkında mısınız artık a-sosyal bir nesil yetişiyor.
Evet, Çocuklarımız için kaygılanıyoruz, sokağa çıkarmaktan korkuyoruz, çevreye insanlara bu anlamda güvenmiyoruz, ama bizlerinde çocuklar kadar dışarıda vakit geçirmeye ihtiyacı yok mu? Hatırlayın, depresyona giren insanlara en çok söylenen şey, dışarı çık yürüyüş yap…
Aslında çocuklarımızla birlikte dışarıda geçireceğimiz zaman bizlerin ruh sağlığı içinde önemli unutmayın…
Şimdi eskilere gidin çocukluğunuza, neler oynardık? Sek-sek, ip atlama, dokuztaş, yakar top, misket, saklambaç ve daha birçok oyun. Çocuğunuz bu oyunlardan kaçını biliyor?
Selimin doğumu ile birlikte yağmur, soğuk dinlemeden her gün düzenli olarak dışarı çıktık, yürüdük, emeklemeye başladığı günlerde onu çimenlere bırakıyordum, saatlerde çimenleri üzerindeki çiçekleri uğur böceklerini inceliyor onlara kendince bir şeyler söylüyordu. Büyüdü şimdi mahallede arkadaşları var, birlikte top oynuyorlar, bisiklete biniyorlar… Bırakın çocuklarınızı özgürce oynasın, üstü kirlensin, hiçbir kıyafet çocuğunuzun oynarken öğrenebileceklerinden daha değerli değil…
Biz Omo’nun düzenlediği “Kirlenmek Güzeldir” etkinliğinde Prof. Dr. Yankı Yazgan dinledik oyunun, sokakta oynanan oyunların ne kadar değerli olduğunu bir kez daha uzmanından dinledik. Bununla birlikte çocuklarımızla dolu dolu 5 saatimizi çimlerde Omo ve ekibinin hazırladığı birbirinden güzel oyunlarla geçirdik. Kirlendik ama mutluyduk…
Prof. Dr. Yankı Yazgan araştırma sonuçlarının ortaya koyduğu oyun oynama alışkanlıklarındaki dengesizlikte etkin olan üç temel engele dikkat çekiyor:
“Dengesizliğe en fazla etkisi olan 3 öge ebeveynlerin aşırı kontrolcü yaklaşımı, çocukların ekranlara olan aşırı ilgisi ve çocukların gündelik programlarının giderek yoğunlaşması. Çocukların gelişim dönemlerinde ihtiyaç duydukları oyun ve faaliyetler hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan ebeveynler, bilgi eksiklikleri nedeniyle risk almamak için kontrolcü davranıp ev ortamını çocuklar için daha güvenli bulabiliyor. Ev, onlar için dışarıda yaşanabilecek kazalara, soğuğa, sıcağa ve daha pek çok riske karşı bir kale. Ancak bu kalede yeterli uyaran olmadığı gibi çocukların karşılaşması gereken zorluklardan paylarına düşen dersleri alma şansı da yok. O yüzden ailelere çocuklarının oyunlarına ve aktivitelerine doğrudan müdahil olmadan ama elbette güvenliklerini gözeterek çocuklarına yaparak, yaşayıp anlamlandırarak, deneyimleyerek öğrenme fırsatı tanımalarını öneriyoruz.”
Omo ile “ Kirlenmek Güzeldir” deyin ve her gün en az 1 saat kaliteli vakit geçirin, sizde çocukluğunuzu yaşayın…
Omo’nun Global’de yürüttüğü bu çalışmayla çocukların öğrenmeleri ve gelişimlerinde dengeli oyunun önemiyle ilgili bir farkındalık yarattığı ve bu konudaki çalışmalarına devam ettiği için çok teşekkürler..
Omo “ Kirlenmek Güzeldir” hakkında daha fazla bilgi için ;
Bu arada Hepinizi 28 Mayıs tarihine gerçekleşecek olan Dünya Oyun Oynama Günü Etkinliklerine davet ediyoruz…