Yaşayan müze hiç gördünüz mü ? Sizinle yaşayan nefes alan binlerce yıllık kapadokya tarihini içinde barındıran, alışılmışın dışında, antikalar ve tarihi eserler ile dekore edilmiş, Kapadokya’nın en önemli görsel güzellikleri kuş bakışı seyredebileceğiniz ( Göreme vadisi, Aşk vadisi, Güvercinlik Vadisi, Kızıl Vadi, Avanos ve Erciyes dağı) 30 çok özel taş ve kaya odası bulunan Türkiye’nin tek Relais & Chateaux hizmet kalitesini sunan Museum Hotel‘den bahsediyorum.
Tarihe aşık birisi olarak bu yaz normal tatillerimizin dışında kültür turu yapmaya karar verdik ve ilk durağımız Kapadokya oldu.
Kapadokya 60 milyon yıl önce Erciyes, Hasandağı ve Güllüdağ’ın püskürttüğü lav ve küllerin oluşturduğu yumuşak tabakaların milyonlarca yıl boyunca Yağmur ve rüzgar tarafından aşındırılmasıyla ortaya çıkan bölge. Birçok medeniyete ait izler taşımakta ve bu izler günümüzde hala korunmakta ( UNESCO Dünya Mirası)
Museum Hotel‘de yaşanmış bu izleri bulabilir hatta aynı mekanlarda yaşayabilirsiniz. Hotel yapılmadan önce 98/99 yıllarında bu arazide bulunan eski ve hala yaşanmakta olan 12 taş ev satın alınarak başlanmış. Evet yanlış okumadınız, eski kaya evler, içlerinde tandırların olduğu, doğal klimanın olduğu, şimdilerde niş dediğimiz duvar raflarının olduğu tarih kokan kaya-taş evler. Hotel yapılırken çok büyük titizlikle çalışmalar yapılmış, hiçbir tarihi dokuya zarar vermeden, bunu çok yakından görebilirsiniz, kaya-taş evlerinin bir çoğunda hala tandırın olduğu bölgedeki duman isleri temizlenmemiş, dokular aynen duruyor. Museum Hotel göstermiş olduğu kalite anlayışının bir sonucu olarak, dünya otelcilik sektörünün en prestijli ödüllerinden olan International Hotel Awards 2013 tarafından En İyi Otel Mimarisi ve En İyi Otel Restorasyonu ve Yenilemesi ödüllerinin sahibi olmuştur. Museum Hotel ilk yapıldığında 16 oda olarak hizmete başlamış, daha sonra artan talepler doğrultusunda oda sayıları yavaş yavaş arttırılmış…
İnanın nereden başlayacağımı bilemiyorum, hani bazı şeyler anlatılmaz yaşanır ya işte Museum Hotel’de tam olarak öyle bir yer, ama dilim döndüğünce anlatmak isterim.
Girişte sizi antikalarla dekore edilmiş, yöresel kıyafetli personeller ve Museum Hotel’e özel şerbet ve lokum sizi karşılıyor. Odanıza yerleşmeden önce tüm mekan size bir rehber eşliğinde tanıtılıyor, çünkü burası bildiğiniz klasik oteller gibi tabelaları olan sıradan bir mekan değil, dedim ya yaşayan müze…
Museum Hotel‘deki her odanın gerçek bir hikayesi var aslında, her oda doğallığı bozulmadan dekore edilmiş, bazı odaların çeşmelerinden Museum Hotelin bağlarından toplanıp yapılmış şaraplar akarken bazı odalarında eşsiz manzaralar size eşlik ediyor. Ben ilk defa gittiğim bir Hotel’den dışarı çıkmak istemedim. Museum Hotel’de öyle bir atmosfer var ki, sizi alıp öyle bir götürüyor ki, tarifsiz…
Evlerde gelen misafirler için her türlü konfor mevcut, ev diyorum çünkü her odası siz oda konforundan daha fazlasını sunuyor. Bizim kaldığımız oda Çatalkaya Cave Suite. Birbirine çapraz şekilde yan yana duran iki peribacasını yerli halk “Çatalkaya” olarak adlandırır. Bu odanın hemen önünde ise bir Çatalkaya yer alır ve oda adını buradan alır. Odanın hemen önünde kendine ait güller ve çiçeklerle donatılmış bahçe ve tam karşısında eşsiz Kapadokya vadilerini kuşbakışı izleme fırsatı, hatta sabahları biraz erken kalkarak bölgedeki seyir halinde olan balon turlarının renkli görüntüsüne şahit olabilirsiniz. Tabi ihtişamlı banyosundan bahsetmiyorum bile, banyoda jakuzi keyfi yaparken bir yandan bu güzel manzaralar size eşlik edebilir. Ayrıca kış aylarında keyifle kullanabileceğiniz, taş doğal şömine mevcut, hava biraz daha soğuk olsaydı kesin yaktıracaktım. Doğal taş-kaya evleri olduğu için yazın o sıcak günlerinde bile içerisi oldukça serindi, akşamları üzerimizi örtmeden uyumak pek mümkün olmuyor. ( klima çalıştırmadığımız için)
Sabahları size enfes bir kahvaltı keyfi sunuyor Museum Hotel, kendi organik bahçelerinden elde ettiği meyvelerin reçelleri, kendi arılarının balları, meyveleri ve tabi ki yöresel tatlar… Siz kapadokyanın eşsiz manzarasına karşı kahvaltınızı ederken, küçük misafirleriniz olabilir, kuşlar, güvercinler yada mekanın en eski sahipleri kaplumbağalar. Aman dikkat kahvaltının çeşitliliği kalitesi, personelin güler yüzü ve eşsiz manzara, kahvaltı masasından geç kalkmanıza sebep olabilir.
Tatilimizin ilk gününde odamızın bahçemizin ve havuzun tadını çıkardık. Museum Hotelin tarih kokan her metre karesini gezdik resimledim diyebilirim. İçerideki tüm tarihi eserler Nevşehir Müzesine kayıtlı olarak titizlikle korunmaktadır. Museum Hotel’de odanızın dışında keyifle vakit geçirebileceğiniz geniş ferah bir terası bulunmakta, buradan gün doğumu ve batımını izleyebileceğiniz gibi, misafirlerin kullanabilmesi için ayrılmış çalışma odası da bulunmakta.
Peki siz hiç manzaraya karşı tarihin içinde yatan bir spa hizmeti duydunuz mu ? Museum Hotel bu hizmeti de gelen misafirlerine en iyi şekilde sunuyor. Dilerseniz odanızda hazırlanacak şarap yada süt banyosu ve ardından 90 dakikalık bir masaj yada eşsiz manzaraya kuş bakışı bakabileceğiniz spa bölümünde kuş cıvıltıları eşliğinde spa hizmeti veriyor.
Museum Hotel talep doğrultusunda mini toplantılarınız, özel etkinlik yada kutlamalarınız içinde açıyor kapılarını…