Avrupa’nın aşk şehri Paris ise, bizim de aşk şehrimiz Kapadokya…
Evet benim için öyle belki yıllar önce yapılmış bir demir yığını gibi bir harikası yok ama muhteşem bir tarih yatıyor Kapadokya topraklarının altında. Önceden deniz olmayan bir yerde yaşamımı devam ettiremem derdim ancak son zamanlarda fikrim değişti, Kapadokya’da yaşayabilirim. Hatta kalan ömrümü orada geçirebilirim.
Size Mart 2015 yılında kurulmuş henüz çiçeği burnunda tarihi dokunun içinde harika bir otel’den bahsetmek istiyorum.
Millstone Cave Suites Hoşgeldiniz.
Millstone mart 2015 yılında 3 eski taş ev alınarak birleştirilen tarihi dokuya zarar verilmeden yapılan keyif dolu bir otel. Her odanın ayrı bir güzelliği var diyebilirim, 9 tane yarım mağra-4 tane taş ve benim en sevdiğim 1 tane hamamlı bir oda. Evet yanlış okumadınız odanızın içinde size özel sıcacık hamam taşı olan “Hamamlı Oda” benim için burası balayı odası. Manzarası, odanın dizaynı avlusunda kendisine ait bir şöminesinin olması….
Çocukla kalınabilir mi ? kesinlikle evet ancak Kapadokya coğrafi konum itibari ile bebek arabası ile gezebileceğiniz bir bölge değil, bu nedenle burası için size özel zamanları seçin derim.
Otel ile ilgili yaptığım minik videomu aşağıda izleyebilirsiniz.
Kapadokya’da nerede yemek yenir?
Kapadokya turizm açısından Türkiye’nin en gözde mekanlarından biri olsa da restoran ve kalite açısından sınıfta kalıyor diyebilirim. Özellikle otelden uzak noktalardaki restoranlarda aradığınızı bulamıyorsunuz. Ama Millstone Cave Suites bunun içinde harika bir çözüm üretmiş ve nefis yemeklerin piştiği harika bir mutfağı var. Kendi pastırma-sucuk ve şaraplarının yapıldığı hatta yöresel bazı yemeklere kendi lezzetlerini kattığı harika bir mutfak. Millstone gidiyorsanız dışarıda yemek yemenize asla gerek kalmıyor. Özellikle sabah kahvaltısındaki “Yumurta Kapama” ve ” Pastırmalı Yumurta” vazgeçilmezim diyebilirim.
Dikkat Millstone Cave Suites bahçesindeki eşsiz manzara ve sessizlik alışkanlık yapabilir.